Ayten Özyılmaz sunuculuğu ve dış ses olarak Feyza Büşra Uğurlu'nun Howl's Moving Castle anime yorumlarını izliyoruz.
Türkçeye Yürüyen Şato olarak çevirilen anime 2004 yılında vizyona girmiştir.
Filmin anlatmak istedikleri ve karakterlerin analizi üzerinde durulmuştur.
Önemli Uyarı: Filmi izledikten sonra yorumları izleyiniz.
İmparator Penguen türünün üreme alanı olarak kullandığı Antarktika'da ki buzul, iklim değişiklikleri nedeniyle kırılarak çöktü. Bu olayla beraber binlerce yavru penguen boğularak öldü. Türün yaklaşık yüzde 5 ila 10'u yok oldu. İngiltere'den Peter Fretwell ve Philip Trathan uydu görüntülerini kullanarak Antartika'da ki koloni görüntülerine ulaştı. 2015-2018 yılları arasında alanın tamamen boşaldığı sonucuna varıldı. Bu 3 yıllık süreç içerisinde 55 kilometre güneydeki Dawson-Lambton kolonisinin sayılarında %1.000'den fazla bir artış olduğu bildirildi. Araştırmacılar koloni çöküşü, kitlesel göç ve türlerin dünya ısınırken hayatta kalma mücadelelerini öğrenmek amacıyla İmparator Penguen türünü gözlemlediklerini açıkladı.
KARANIN BÜYÜĞÜ HİPOPOTAM Hipopotam adı “Nil atı” anlamına gelmektedir. Nil kıyılarında keşfedildiği için bu isim verilmiştir. Ağırlıkları 2.50 ve 4.50 ton arası değişmektedir. Sıcak Afrika güneşinin kavurucu etkisinde serinlemek isteyen bu devasa vücutlu dostlarımız 1 günün 16 saatini suda geçirir. Su aygırı suyun içinde gayet uysaldır. İyi bir yüzücü ve suyun altında 5 dakika nefesini tutabilir. Kulak göz ve burun deliklerinin, kafasının biraz üstünde olması suyun altında uzun süre durması için avantajlıdır. Çenesi oldukça kuvvetlidir, bir kanoyu yarısına kadar tek ısırıkta parçalar. Sudan çıktıktan sonra çok fazla terleyip su kaybeder, cildin de güneş yanığı lekeleri oluşur. Güneşten korunmak için kırmızı renkte bir yağ salgılar. Bu sıvı onu mikroplardan da korur. Kan terlemesi efsanesi olarak bilinir. Gün batımında beslenmek için suyu terk eder ve karaya çıkar. Günde 80 ton ot ile beslenir. Su aygırlarının hamileliği 8 ay sürmektedir. Çiftleşme ve doğum...
Halu Oleo Üniversitesi (UHO) ve Trinity College Dublin’den zoologlar, Endonezya’daki Wakatabi Takım Adaları’nda iki yeni kuş türü keşfettiler. Linnean Society Zooloji dergisinde 24 Nisan günü Wakatobi Beyaz Gözü ve Wangi-Wangi beyaz gözü keşfi hakkındaki ayrıntıları yayınladı. İsimlerini bulundukları bölge ve gözlerinin çevresindeki beyaz renkte ki tüylerden aldılar. Daha öncede kuşların varlıkları biliniyordu ancak akraba ilişkilerine kesin bir şekilde karar vermek çok zordu. Beyaz Gözlü Wakatabi 20.yy başlarında keşfedildi. Akrabası olan Beyaz Gözlü Wangi-Wangi ise 21.yy başlarına kadar bilinmiyordu. Wakatabi’nin geçmişinin 800 bin yıl olabileceği belirtildi Wangi-Wangi ise daha eski bir tür olduğu tespit edildi. Akraba olmalarına rağmen birbirlerinden 3000 km uzaklıkta keşfedildi. Tarih boyunca Aristoteles’ten Charles Darwin’e kadar türlerin ortaya çıkışı ve evrimleri üzerine çok fazla teori ortaya atıldı. Günümüzde geldiğimizde ise karşımıza Profesör Nicola Maroles ve...
Yorumlar
Yorum Gönder