HAYVANLAR SINIFI

Hong Kong'lu tasarımcı Milk DoNg'un " HEY HUMAN, SEE WHAT YOU DO!? " adıyla yayınladığı dizisini inceliyoruz. Hayvanların dilinden insanlara seslenen tasarımcı, derin duyguları harekete geçirerek düşünmeye itiyor. İnsanların, hayvanlar üzerinde göstermiş olduğu fiziksel zararları, kendi bildiği şekilde "tasarımları" ile gösteriyor.

Halu Oleo Üniversitesi (UHO) ve Trinity College Dublin’den zoologlar, Endonezya’daki Wakatabi Takım Adaları’nda iki yeni kuş türü keşfettiler. Linnean Society Zooloji dergisinde 24 Nisan günü Wakatobi Beyaz Gözü ve Wangi-Wangi beyaz gözü keşfi hakkındaki ayrıntıları yayınladı. İsimlerini bulundukları bölge ve gözlerinin çevresindeki beyaz renkte ki tüylerden aldılar. Daha öncede kuşların varlıkları biliniyordu ancak akraba ilişkilerine kesin bir şekilde karar vermek çok zordu. Beyaz Gözlü Wakatabi 20.yy başlarında keşfedildi. Akrabası olan Beyaz Gözlü Wangi-Wangi ise 21.yy başlarına kadar bilinmiyordu. Wakatabi’nin   geçmişinin 800 bin yıl olabileceği belirtildi Wangi-Wangi ise daha eski bir tür olduğu tespit edildi. Akraba olmalarına rağmen birbirlerinden 3000 km uzaklıkta keşfedildi. Tarih boyunca Aristoteles’ten Charles Darwin’e kadar türlerin ortaya çıkışı ve evrimleri üzerine çok fazla teori ortaya atıldı. Günümüzde geldiğimizde ise karşımıza Profesör Nicola Maroles ve...

Son erkek kuzey beyaz gergedanın ölümünden sonra, Kenya'da koruma altında yaşayan son iki dişi kaldı. 19 Mart 2018'de ölen "Sudan" isimli erkek kuzey beyaz gergedanın dan sonra türün ölüm fermanı ilan edildi. İngiltere, Güney Afrika, Çekya, Avusturya, Almanya ve ABD'de DNA'sı incelen kuzey ve güney beyaz gergedanlarının gen bakımından birbirlerine çok yakın olduğu ortaya çıktı. Bir silahlı nöbetçi taburu, son erkek kuzey beyaz gergedanı Sudan’ı koruyor. [Fotoğraf: Ami Vitale]  Cardiff Üniversitesi'nden Dr. Michael Bruford; " Bir milyon yıl önce birbirinden uzaklaşmış olsalar da, bu iki nüfusun son buzul çağında gen alışverişi yaptığı görülüyor " dedi. Kuzey beyaz gergedanlarından üreme hücre örneklerini alan bilim insanları, in vitro fertilizasyon (IVF) yöntemi ile güney beyaz gergedanlarının taşıyıcı annelerini hamile bırakmayı umuyor. Suni döllenme ile kuzey beyaz gergedanı ile güney beyaz gergedanlarından melezler yaratmak iş...

Adeliaide Üniversitesi'nde Profesör Frank Grutzer ve Flinders Üniversitesi'nde Doçent Briony Forbes tarafından ornitorenk üzerinden yürütülen araştırmada diyabet hastalığının tedavisi için yeni bir yöntem bulundu.  Bu yeni yöntem tip 2 diyabet için yeni tedavilerin önünü açabilecek, insilün düzenlenmesinde evrimsel değişiklikler kaydedildi. Glukagon benzeri peptid-1 (GLP-1) olarak bilinen hormon, hem insanların hem de hayvanların bağırsaklarında salgılanır ve kan şekerini düşürmek için insülin salınımını uyarır. Ancak GLP-1 hormonu sadece birkaç dakika boyunca etkisini gösterir. Bu da tip 2 diyabet için yeterli bir salınım değil. İnsanda dakikalar içinde etkisini gösterip daha sonra etkisini yitiren bu hormon ornitorenk de daha uzun süre direnç göstererek salınım sağlıyor. Sadece bağırsaklarda değil aynı zamanda arka ayağının üzerinde yer alan zehirde üretildiği ve korunduğu gözlemlendi. Her ornitorenk arka ayağının üzerinde 1.5 santim uzunluğunda bir zehir enjekt...

Kunming Zooloji Enstitü genetik uzmanı Bing Su ve ekibinin yürüttüğü transgenik tür deneyleri ile evrimsel detayları tespit etmeyi hedefliyor. Bu çalışmalarda Çinli bilim insanları makak maymunları üzerinde gen düzenleme tekniğini uyguluyor. İnsanlardan alınan mikrosefalin (MCHP1) geni 11 tane makak maymununa aktarıldı. Genin insan versiyonunu taşıyan virüsler, maymun embriyolarına enjekte edildi. Virüsler, maymun embriyolarında çoğaldıkça bu özel olarak seçilmiş genlerin embriyolara enjekte etme sürecine devam edildi.  MCHP1 Mikrosefalin (MCHP1) geni insan beyninin gelişiminde, büyümesinde önemli bir rol oynar. Beyni etkileyen gelişimsel anormallikler, duraksamalar yine bu genin eksikliğinden kaynaklanır. Genin hasarlı olması sonucunda normalden daha küçük kafalı bebekler doğuyor. İnsanı evrimsel süreçte farklılaştıran genlerden biri olması araştırmaya zemin hazırlamıştır. Primatlar ile %98 oranında benzer olan genlerimize rağmen, milyonlarca yıl önce insan; dik durarak, pu...

Turuncu neon renginden, ismini alan balkabağı kurbağası Doğu Brezilya'nın Atlantik ormanlarında yaşıyor. Gün ışığında ki doğal renkleri turuncu, kırmızı, sarı tonlarında iken, ultraviyole (mor ötesi) ışınlar yansıtıldığında, başında, sırtında ve bacaklarında mavi noktalar ortaya çıkıyor. Omurgalı hayvanlarda görülen florışıma çok seyrek olmasına rağmen bu türde gözlemlendi. Florışımada özel moleküller ışığı absorbe edip onları daha uzun dalga boylarında yayınlıyorlar ve bu şekilde kırmızı ve yeşil tonlarında görülebilen bir ışıma ortaya çıkarıyorlar. Bazı tür yılanlar, akrepler ve çok nadir su kaplumbağaları florışıma yaparlar. 2018 yılında yapılan bir keşif bukalemunların da florışıma yaptıklarını göstermiştir. Balkabağı kurbağaları ile bukalemunlar kemiklerinden ışıma söz konusu. Bu özellik sayesinde ekstra zehirli bir deriye sahip oluyor. Ayrıca iletişim içinde renklerinin kullanıyorlar. Türe mensup olan dişi kurbağalar tamamiyle sağır ancak erkek kurbağalar yinede çiftle...